Kızıl Bayrak'tan...
Kışın sert yüzünü gösterdiği şu günlerde sınıf ve kitle hareketinde çok önemli kıpırdanmalar ve ileriye çıkış yönünde işaretler görülüyor.
Sınıf cephesindeki dikkat çekici gelişme metal işkolunda yaşandı. Bir süredir gündemde olan metal grup TİS sürecinde Birleşik Metal üyeleri “mücadeleye devam” kararı alarak çok önemli bir adım attılar. Bu kararın anlamı sermayenin ve MESS’in kölelik ve sefalet ücreti dayatmalarına karşı grev yolunda ilerlemek demektir. Çünkü eğer bu tutumun arkasında kararlılıkla durulursa bu yol greve çıkar.
Kuşkusuz böyle bir grev hem metal işçilerinin MESS’e karşı mücadelesinde bir ileri sıçrama yaratır, hem de sınıf mücadelesinde çok önemli bir cephe açılmış olur. Sermaye ve devletinin kapsamlı bir saldırı programını uygulamaya koyduğu şu günlerde bunun ne kadar önemli ve anlamlı olduğu açıktır. Bu durumda işçi sınıfı ve emekçilerin bu ileri çıkışın anlamını kavrayarak ona gerekli desteği vermeleri bir zorunluluktur.
Bu bakımdan birinci yılını dolduran TEKEL direnişinin deneyimleri ve dersleri özel bir önem taşımaktadır. Gazetemizde konuyu bu yönüyle ele alan değerlendirmeler bulunuyor.
Sınıf ve emekçiler cephesindeki yoğun ama parçalı hareketlilik tablosu da devam ediyor. Güçlü bir ileri çıkışın bu hareketlilik sürecine ivme katarak hem geliştireceğini ve hem de birleşik mücadele cephesinin örülmesi bakımından hayati bir rol oynayacağını söyleyebiliriz.
Gençlik cephesinde yaşanan hareketlilik bu hafta da sürdü. Düzen cephesinin bir yandan ezmek, diğer yandan ise sınırlamak için elbirliği ettiği hareket saldırılara rağmen önemli canlanma belirtileri gösteriyor. Bu belirtileri gören düzen güçlerinin “gençlik korkusu” ve bu korkuya dayalı terörü de sürüyor. Polis terörü hız kesmezken gençliğin mücadelesinin haklılığını ve meşruluğunu karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gençlik hareketinin bu biçimde boğulmasına engel olmak hayati bir görevdir.
Ülke içerisindeki bu tablo, ülke dışından güçlü bir sosyal mücadele dalgasıyla çevrelenmiş bulunuyor. Avrupa’daki sosyal mücadele dalgası bu hafta da yeni boyutlar kazandı. Hem genişledi, hem kitleselleşti ve hem de daha ileri politik tutumlar geliştirdi. Kıta çapına yayılan bu militan kitle gösterileri kuşkusuz ki devam ettiği ve örgütlü siyasal bir düzey kazandığı durumda dünya ölçeğinde sınıf mücadelesinde yeni bir dönemin yolunu açabilecek güçtedir.
Sayfalarımızda bu eylem ve grev dalgasının gücünü ve canlılığını yansıtmaya çalıştık.
***
İçerisinde bulunduğumuz günler içerisinde tarihin gördüğü en büyük cezaevi katliamlarından biri olan 19 Aralık katliamının 10. yılını karşılayacağız. Bu kanlı katliamla onlarca devrimci tutsağı katleden sermaye devletinden hesap sormak ve can bedeli direnişleriyle büyük bir destan yazan devrimci tutsakları selamlamak üzere bir dizi eylem ve etkinlik yapılacak. Bu eylem ve etkinliklere katılmak günün en önemi görevlerinden biridir.
***
1. yılını dolduran Toplumcu Eksen’in 5. sayısı çıktı. Bürolarımızdan ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.
|